Bir Bombanın Bile Yok Edemeyeceği Tek Şey Nedir?

Anlattıklarına göre o bombalar evlerinin üzerine düşene kadar her şey olabileceğinin en iyi halindeymiş. Tam 5 yıl önce, onlar da diğer birçok Suriyeli aile gibi savaşın kendilerine düşen payını almak zorunda kalmadan. O zaman oturdukları evin hemen karşısındaki arsalarında yeni evlerini inşa etmeye başlamışlar. Bombalar bu yeni hayatı gözleri önünde yıkmış.

 ‘Araban paramparça olabilir, evinin ortasına düşen bombalar hayatını yıkabilir. Ama tek bir şey hiçbir yere gitmez ve hiçbir şey onu yok edemez: fikirler.’ Matar ailesinden bahsediyoruz ve bu cümleyi her ne kadar, anne, Emel söylüyor olsa da bu fikir bütün ailenin hayata bakışını yansıtıyor.

Türkiye’de Yeni bir Hayat

Anne, Emel (30), Baba, 53 yaşındaki Cihad, üç çocuk, Gaffur(13), Eyniyad(12), Muhtemen(8), Matar ailesini oluşturuyor. Aile yıkılan evlerini ve bütün mal varlığını Suriye’de bırakıp Türkiye’ye geliyor. 5 günlük bir yolculuk onları Urfa’ya getiriyor ve şu an oturdukları apartmana yerleşiyorlar. 3 odalı bu evin sadece iki odasını kullanıyorlar zira bu ısınma için daha az masraf demek.

Eğitime Yatırım

Urfa’da bu eve yerleştikleri günden başlayarak aile bütün yatırımını çocukların eğitimine yapmış. ‘Yemeden içmeden kestik, o parayla çocuklarımıza özel dersler de aldırdık ki çocuklarımız okulda kendini eksik hissetmesin’ diyor Cihad Bey. Baba Cihad Suriye’de tarih öğretmeniymiş ama şu an sağlık sorunları yüzünden Türkiye’de çalışamıyor. Mesleğini ve şu an 10. Yılına giren Suriye krizini şöyle özetliyor: ‘Hep eski şeylere ilgim vardı, geçmişe merak duydum, bu yüzden tarih öğretmenliğini seçtim, diğer taraftan tarih kendini tekrar ediyor, aynı olay bir daha aynı şekilde yaşanmıyor ama dünyanın farklı yerinde farklı durumlarda olan insanlar olaylardan aynı şekilde etkilenebilir ve benzer duygular hissedebilir. Günün sonunda sadece sevgi kalıyor’.

Şartlı Eğitim Yardımı Programı

Ailenin üç çocuğu da Şartlı Eğitim Yardımı (ŞEY) Programı’na kaydettirilmiş. Bu program, Suriyeli ve diğer sığınmacı çocukların okula kaydolmasını ve devamlılıklarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Program en kırılgan durumdaki mülteci çocukların tespit edilmesini ve gerektiğinde çocuk koruma hizmetlerine yönlendirilmelerini de sağlayan bir çocuk koruma bileşenine de sahiptir. 2003 yılından itibaren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen ulusal bir sosyal yardım programı olan ŞEY, 2017 yılında Suriyeli ve diğer sığınmacı ailelerini de kapsayacak şekilde genişletildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Kızılayı ve UNICEF arasındaki yakın işbirliği ile yürütülen programın genişletilmesi Avrupa Birliği’nin (AB) cömert desteği ile sağlanırken, programa Norveç ve Amerika Birleşik Devletleri de katkı da bulunuyor.

Zorlukları Aşmak

Okul hakkında soru sorduğumuzda Eyniyad sözü babasından alıyor ‘Okula ilk başladığımda bu başta benim için zordu, arkadaşlarım benimle alay ediyorlardı, üzülüyordum. Ama Türkçemi de geliştirdiğim için onlara bunun yanlış olduğunu anlatabildim zaman içinde. Biraz zaman geçtikten sonra benimle alay edenlerle çok iyi arkadaş olduk. Şimdi okulda çok mutluyum ve çok yakın arkadaşlarım var’.

Annesi devam ediyor: ‘Okulda zorluk çektiği dönemlerde onu okula gitmesi için daha çok motive ettik, sorunu çözmek için kaçmak değil üzerine gitmek gerekir, okula düzenli gidiyor olması bu anlamda da çok önemliydi. Eyniyad ve kardeşleri düzenli olarak derslere katıldı. Bu onların Şartlı Eğitim Yardımı Programı’ndan yararlanabilmesini de sağladı. Çocukların ihtiyaçları hiç bitmiyor, programın verdiği destek bize yardımcı oldu’.

Anne Emel  Suriye’de anasınıfı öğretmeniymiş, burada çalışamıyor ama eğitime verdiği destek sürüyor. Her an çocuklarına yeni fikirler vermeye uğraşıyor ve eğitimlerini elinden geldiğince destekliyor ki  çocuklarının hep yeni fikirleri olsun.