Savaşı Bitirmek İsteyen Kızın Öyküsü

“Türkiye’ye gelince gerçekten çok rahatladım. Çünkü artık gecenin ortasında bombaların o dehşet verici sesiyle uyanmak zorunda kalmıyordum.”

Etidal şimdi Şanlıurfa’nın Eyyubiye ilçesinde küçük bir evde ailesiyle yaşıyor. Aile, kendisiyle birlikte annesi, babası, büyük annesi ve üç erkek kardeşinden oluşuyor.“Üç erkek kardeşim var. En büyüğü Rakka’dayken mahallemize yapılan bir hava saldırısında yaralandı. Ortanca kardeşim 15 yaşında. En küçük ise 5 yaşında ve bu yıl o da yuvaya başladı.”

Etidal,  Hızlandırılmış Eğitim Programı’nın (HEP) eğitim fırsatları yaratmayı hedeflediği okula gitmeyen 20 bin mülteci çocuktan biri. HEP her biri 8 aylık dönemler olmak üzere ilkokul ve orta öğrenim ilk kısım denkliğini içeren iki öğretim seviyesinden oluşuyor. Program, okul dışı mülteci çocuklara örgün eğitime yeniden dönme ve toplumla bütünleşmelerinde kendilerine yardımcı olacak temel okuma yazma becerilerini kazanma imkanı sunuyor. Bu eğitim ergen yaşlardaki Suriyeli ve diğer mülteci çocuklara, aynı zamanda, teknik ve mesleki eğitime devam fırsatı da sunuyor. HEP Türkiye’de 12 ilde, 75 Halk Eğitim Merkezinde (HEM) uygulanmaktadır.

Hızlandırılmış Eğitim Programı (HEP), çok kapsamlı Yaygın Eğitim Programının (YEP) bir parçası olarak Avrupa Birliği’nin cömert finansal yardımıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve UNICEF ortaklığında uygulanıyor.  

HEP Etidal için Yeni bir Fırsat 

Türkiye’ye ilk geldiklerinde Edital bazı güçlüklerle karşılaşmış. “İlk geldiğimizde ailem beni bir devlet okuluna kaydettirdi. Okula geri döneceğim için çok heyecanlıydım, hep bir avukat olmayı düşlemiştim. Ancak, okula başladığımda kendimi benden 3 yaş küçük çocukların arasında buldum; Türkçe bilmediğimden ne öğretmenleri anlayabiliyor ne de arkadaş edinebiliyordum.” Etidal 3 ay sonra okulu bırakmak zorunda kalmış ve avukat olma düşleri de böylece sona ermiş.

Ardından Etidal’in önüne yeni bir fırsat çıkmış. “Bir gün, babamın arkadaşlarından biri bizi ziyarete geldi ve Suriyeli çocukların eğitimlerine devam edebilmeleri için Eyyubiye Halk Eğitim Merkezinde uygulanan bir programdan söz etti.” diyerek anlatıyor Etidal bu süreci.

“Böylece babamla birlikte merkeze gittik, orada verilen hizmetleri gördük ve program hakkında bilgi aldık. Babam beni buraya kaydettirmeye karar verdiğinde çok mutlu oldum. Hatta iki kuzenimi de benimle birlikte aynı eğitime katılmaya ikna ettim. Şimdi tek isteğim bu kursu bitirip okula geri dönmek. Bu sayede Türkçe de öğrendiğim için artık komşularımla konuşurken ve yeni arkadaşlar edinirken kendimi daha rahat hissediyorum” diye mutluluk içinde sözlerine devam ediyor.

Etidal Savaşı Sona Erdirmeyi Planlıyor

“Zaman zaman Rakka’daki mahallemin ve okulumun çatışmalardan önceki halini özlüyorum. Okuldaki arkadaşlarımdan da özlediğim çok kişi var. Rol yapmak benim en sevdiğim oyun; ve ben bu oyunda hep avukat olurdum. Savaş başlayınca bunların hepsi sona erdi, babam bir gün gelip okulun kapandığını söyledi. Sonraki 2 yıl boyunca Suriye’de okula hiç gidemedim. Gerçekten çok zor bir dönemdi; gece kâbuslar görüyor, sürekli bomba ve kurşun sesinden uyuyamıyordum.  Sonunda ülkemizden ayrılmak zorunda kaldık ve buraya, Şanlıurfa’ya geldik.”

Rakka’da ki evleri bir gece hava saldırısında isabet almış ve Etidal’in ağabeyi Hassan’da yaralanınca aile Suriye’den ayrılmak zorunda kalmış. “Ağabeyim şimdi ne okula gidebiliyor ne de bir işte çalışabiliyor. Bu savaşın bana ve aileme nelere mal olduğunu gördükçe öfkeleniyorum.”

“Şimdi burada, Türkiye’de eğitimimi sürdürebildiğim için çok mutluyum. En büyük düşüm gelecekte ünlü bir avukat olmak; böylece hukuğun gücü ile bu dünyadaki tüm savaşlara bir son verebilirim”.

 

Yaygın Eğitim Programı (YEP) Hakkında 
YEP, okula gitmeyen ya da gidip de ek eğitim desteği ihtiyacı duyan Suriyeli çocuklar için Temel Okuma Yazma ve Sayısal Beceri Sınıfları, Türkçe Dil Dersi Sınıfları ve Hızlandırılmış Eğitim Programı (HEP) bileşenlerinden oluşan kapsamlı bir eğitim modelidir.

Yaygın Eğitim Programı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Kızılay ve UNICEF’in yakın işbirliğiyle hayata geçiriliyor. Avrupa Birliği’nin finansal desteğinin de yardımıyla YEP’in Türkiye’de 65 bin Suriyeli çocuğa ve ergene ulaşması hedefleniyor.