Reyyan'ın Hayalini Gerçekleştirebilmesi için Yeni Bir Şans
14 yaşındaki Reyyan Okula Kayıt Programı (OKP) sayesinde hayatında ilk defa okula gidecek

- Mevcut:
- Türkçe
- English
"Bazen ucunu göremesen de hayal etmen gerekir, hayat seni buna mecbur bırakır." Ahmet Cemil, 5 yıl önce Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye gelmiş olan Suriyeli bir baba. Ahmet ailesiyle beraber İstanbul'da yaşıyor ve dört çocuğu var: Reyyan (14), Şemsettin (13), Çilem (10), ve Kemal (8). "Eğitimin çocuklarım için, onların geleceği için çok önemli olduğunu biliyorum. Buraya ilk geldiğimizde durum bizim için çok zordu. Şemsettin Suriye'de okula gitmiş olduğu için onu burada okula kaydedebildik ama onun iki kız kardeşi ve erkek kardeşi için durum öyle olmadı. Diğer kardeşler Suriye'de okula kaydolmamıştı ve şimdi de burada okula başlamak için yaşları fazla büyüktü," diye açıklıyor Ahmet Bey.

Aile yaşadığı zorlu maddi sıkıntılar ve ifade ettikleri kültürel farklılıklar yüzünden Reyyan, Çilem ve Kemal'i Türkiye'de okula gönderememiş. Ancak tüm bunlar aile Okula Kayıt Programı (OKP) ile tanıştıktan sonra değişti.
Okula Kayıt Programı (OKP), en savunmasız mülteci çocukların Türkiye'deki örgün ve yaygın eğitim programlarına erişmelerine yardımcı oluyor. Program kapsamında dış hizmet ekipleri 5 ile 17 yaş arasındaki çocukları tespit etmekte, durumlarını değerlendirmekte ve uzmanlık hizmetleriyle uygun bakım imkânlarına yönlendirmektedir. OKP programı, UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve SGDD-ASAM ortaklığında ve Avrupa Birliğinin finansal desteği sayesinde yürütülmektedir.

Okula Kayıt Programı (OKP) dış hizmet ekibi Cemil ailesini ilk kez ziyaret ettiğinde çocuklarından üçünün okula gitmediğini tespit etmiş. Ahmet Bey: "Ekip bana ve çocuklarıma onları okula kaydettirmenin ne kadar önemli olduğunu açıkladı. Aynı zamanda çocuklarımın karşılaştığı maddi ve kültürel zorlukların üstesinden nasıl gelebileceğimi anlamama yardımcı oldular. Çocuklarımın her biri için en iyi eğitim yollarına dair beni bilgilendirdiler ve onları okula göndermeye devam edebilmem için nasıl maddi yardım alabileceğime dair bana rehberlik sağladılar" diyor.

Karar verilmişti; çocuklar eğitimlerine devam edecek. Çilem ve Kemal okula devam edebilecekleri için mutlular ama aralarında en heyecanlısı Reyyan. Reyyan Suriye'de okula hiç gitmemiş ve Türkiye'ye geldiklerinde ailesi onun bir devlet okulunda zorlanabileceğinden endişe duymuş. Buna rağmen Reyyan kendi kendine Türkçe konuşmayı öğretmiş. Türkiye'ye geldiklerinden bu yana sürekli Türkçe televizyon programları ve dizileri izleyerek ve Türkçe müzik dinleyerek Türkçe konuşmayı öğrenmiş.
Reyyan, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle: "İlk defa okula gideceğim için çok heyecanlıyım. Her zaman doktor olmayı umuyordum. Ama hiç okula gitmemiş olduğum için bu hayalimden neredeyse vazgeçmiştim. Ama şimdi hayat bana hayalimi gerçekleştirebilmek için yeni bir şans sundu. Amacıma ulaşmak ve doktor olabilmek için çok çalışacak ve elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bence doktorlar dünyanın en şanslı insanları çünkü insanların acılarını dindiriyorlar" diyor.
Reyyan ve kardeşleri Türkiye'de yaşayan ve okula devam etmeyen 400.000 okul çağındaki Suriyeli çocuk arasında yer alıyor. Bu durum söz konusu çocukları, ayrımcılığa, şiddete ve istismara açık hale getiriyor.