Kartondan sayılar ve gofret paketlerinden 'Benim Oyun Sandığım'a bir yolculuk
6 yaşındaki Kadriye, MEB ve UNICEF Türkiye işbirliğiyle kendisine ulaştırılan kutudaki oyuncaklarla her gün oynuyor.

- Mevcut:
- Türkçe
- English
Kadriye, oyun sandığının geleceği gün öğretmenlerini heyecanla camda bekliyor. Kızı oyun sandığından çıkan oyuncakları tek tek çıkarıp incelerken, anne Teslime, bu kutudan önce çocukları için eğitici oyuncaklarının olmadığını söylüyor. “Eğitici oyuncaklar yoktu, elimdeki imkanlarla kartona sayılar yapıştırıp, çikolata kutusu, gofret paketi gibi şeylerle oyuncak yapıyordum” diyor Teslime Sancı.

Sancı Ailesi, AB tarafından finanse edilen Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE) Projesi kapsamında “Benim Oyun Sandığım”ın ulaştırıldığı 1,000 aileden sadece birisi. Konya’dan oldukça uzak olan Sarıkız Köyü’nde ikamet eden aile, anne Teslime Sancı, baba Sinan Sancı ve çoculkarı Fatma (2), Kadriye (6) ve Hatice Kübra’dan (9) oluşuyor. Demir ustası olan babanın altı ay önce geçirdiği iş kazası, belinin sakatlanmasına yol açtığı için çalışamıyor. 22 Mayıs 2021 tarihinde evi yanan aile, muhtarın izni üzerine Sarıkız Mahalle Muhtarlığı ve Konağı’nda kalıyor.

Kutudaki eğitici oyuncakları bir süre kullanmasından sonra görüştüğümüz Kadriye, bize yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, oyuncak bebeğinin adını Ayşegül koyduğunu söylüyor. Anne Teslime, Kadriye’nin oyun sandığı sayesinde önceden bilmediği pek çok şey öğrendiğini belirtiyor.

“Kadiye oyun kutusuyla birlikte çok fazla şey öğrendi. Artık adını yazıyor, sayıları biliyor, resim yapıyor” diyor. Kadriye’yi resim yaparken seyreden Teslime, “Normalde boya yapmayı sevmiyordu, ama boyalar geldiğinden beri resim yapıyor” diyor.

Sadece Kadriye’nin değil, Kadriye’nin küçük kardeşi Fatma’nın da kutudaki oyuncaklarla her gün oynadığını söyleyen anne, “Sadece Kadriye değil, kardeşi Fatma da her gün sandıktaki oyuncaklarla oynuyor. İkisi birlikte oynayarak öğeniyor” diyor.

Öğretmenlerinin kendilerini her hafta ziyaret ettiğini belirten Teslime, “Öğretmenle haftada bir saat müzik, oyun derken hemen geçiyor. Tekrar gelsin diye bekliyoruz, Kadriye de o arada her gün sandıktan çıkarttığı oyuncaklarını eve yayıp oynuyor” diye ekliyor.

Ev temelli erken çocukluk bakımı ve eğitim modelinin bir parçası olan “Benim Oyun Sandığım” kapsamında, özellikle erken çocukluk eğitimi hizmetlerine erişimi sınırlı olan veya hiç olmayan elverişsiz koşullarda yaşayan altı yaşın altındaki çocuklara ve ailelerine odaklanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) ve UNICEF ortaklığında gerçekleştirilen “Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması” Projesi kapsamında 30 milyon avro bütçesi ile üç yıl devam edecek ve altı yaşın altındaki 50.000’i aşkın çocuğa destek olacak.
EÇE projesi, tüm çocuklar için erken çocukluk eğitim hizmetlerine erişimin artırılmasını ve okul öncesi eğitimin kalitesinin iyileştirilmesini amaçlıyor. Projenin ana hedef grubu küçük çocuklar olurken,proje kapsamında öğretmenler, okul müdürleri, aileler ve diğer EÇE hizmet sağlayıcılarına ulaşarak onların kaliteli erken çocukluk hizmetlerinin sağlanmasına yönelik kapasitelerinin güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Gönüllü öğretmenler, çocukları evlerinde en az ayda bir kere olmak üzere ziyaret ederek ve Benim Oyun Sandığım'ı kullanarak bu çocukların ev temelli erken çocukluk eğitimini destekleyecek. Bu model, projede yer alan 20 pilot ilçedeki 5,000 çocuğa fayda sağlayacak.
