Erken çocukluk eğitimi yaz anaokulu, çocukların öğrenmeye başlamasını sağlıyor
Erken çocukluk eğitimi (EÇE) yaz okulu, çocukları temel okul öncesi eğitim ile buluşturuyor.

- Mevcut:
- Türkçe
- English
Şanlıurfa, Türkiye – Pek çoğunun zor bir hayatı olsa da buradaki çocukların hepsinin yüzü gülüyor. Öğretmenlerinden edindiğimiz bilgiye göre, çocuklar kadar aileleri de erken çocukluk eğitimi (EÇE) kapsamında gerçekleştirilen yaz anaokulu programından oldukça memnun.
EÇE yaz anaokulu projesi ile birlikte, 150 sınıf dolusu çocuk devlet okulları veya aile/kadın merkezlerinde eğitim görüyor. Temmuz ve Ağustos 2021 arasında uygulanan yaz okulu projesiyle 2.000’den fazla çocuğa ulaşıldı. Kayıtlı öğrencilerin %74’ünü Suriyeli çocuklar oluştururken, programa katılan tüm çocukların eğitime devam oranı ise %97. Katılan çocuklardan yaklaşık 1.800’ü ise sonbaharda resmi okul öncesi eğitimine veya ilkokula başlamak için kayıt yaptırmış bulunuyor.

Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE) Yaz Anaokulu programı, UNICEF, GAP İdaresi ve Türkiye Kalkınma Vakfı (TKV) ortaklığında, ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu’nun (BPRM) ve Japonya Hükümeti’nin finansal katkısıyla hayata geçiriliyor. Program, Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan ve mülteci sayısının en yüksek olduğu on bir ildeki Suriyeli mülteci çocukları hedef alıyor.
Yaz okulu programının mülteci çocuklar üzerindeki etkisinin oldukça büyük olduğunu söyleyen Fatma öğretmen, “Çocuklar buraya gelmeden önce yaşadıkları olaylardan dolayı buyara geldiklerinde içlerine çok kapanıktılar. Okulun onlara çok faydası oldu, çok sosyalleştiler. Özgüvenleri gelişti. Artık kendilerini ifade edebiliyorlar” diyor.

“Bir öğrencim annesi ve 3 kardeşiyle yaşıyor. Babaları vefat etmiş Suriye’de. Annesi evi geçindirmek için gündelik işlere gidiyor. Ev sahibi kirayı istiyor, ödeyemiyorlar. Çok zor bir hayat yaşıyorlar” diyor Fatma öğretmen. Yaz anaokulunda en sevdiği aktivitenin mutfak eşyalarıyla oynayıp, oyuncak bebekleri uyutmak olduğunu öğrendiğimiz Fatma’ya büyüyünce ne olmak istediğini sorduğumuzda ise gülümseyerek “Büyüyünce anneme yardım etmek istiyorum” cevabını veriyor.
Saha taraması kapsamında, ev ev gezen öğretmenler, anaokulu veya kreşe hiç kaydolmamış ve aileleri sosyoekonomik zorluklar yaşayan dezavantajlı çocukları tespit ediyorlar.

“Biz daha çok eğitime ihtiyacı olan , maddi güçlükleri olan ailelerdengelen çocukları seçmeye çalışıyoruz. Çünkü bu eğitim onlara güzel bir olarak sunuyor. Birinci sınıfa başlarken maddi olarak alamayacakları şeyler olsa bile, okula başlarken ihtiyaçları olabilecek bütün malzemeleri program kapsamında onlara veriyoruz” diyor.
Programın en büyük önceliklerinden birisi de çocukları ilkokula hazırlamak olduğu için onlara temel kavramları öğrettiklerini belirten Sıdıka öğretmen, “Birinci sınıfa hazırladığımız için kavramları öğretiyoruz. Mesela çizgi çalışması yapıyoruz, rakamları öğrendiler” diyor.

Programdan önce Türkçe bilmediği için iletişim kurmakta zorlanan öğrenci sayısı ise oldukça fazla. Yaz anaokulu çocukların çok güzel sosyalleşmesini, dili çok güzel aktararak çocukların birinci sınıfa başladıklarında zorlanmayacakları ve Türk çocuklarıyla da arkadaşlık kurabilecekleri seviyeye getiriyor” diyor Güler öğretmen.


Eğitim kapsamında Türkçesi gelişen çocuklardan biri ise Yazen (7). Yazen, yaz anaokulunda Türkçe öğrendiğini söylüyor bize heyecanla. Büyüdüğünde ise göz doktoru olmak istediğini söylüyor ve “Çünkü babamın gözleri hasta. O yüzden göz doktoru olup onu iyileştirmek istiyorum” diye ekliyor.


Yaz anaokulu kapsamında iletişim yeteneği gözle görülür şekilde gelişen bir diğer çocuk ise Ekrem. Öğretmenleri, Ekrem’in EÇE yaz okuluna ilk geldiğinde etrafına çok yabancı baktığını; şimdi ise, her gün arkadaşlarını görmekten çok mutlu olduğunu söylüyorlar.

Güler öğretmen, “Çocuklara, bir sorun olduğunda nasıl ortak bir çözüm bulunabileceğini ya da iki kişi aynı oyuncakla oynamak istediğinde paylaşmanın önemini öğretiyoruz” diyor.


Yaz anaokulu projesi kapsamında; oyun zamanı, kahvaltı zamanı, kitap okuma zamanı, bahçe zamanı, müzik ve hareket zamanı gibi pek çok aktivite yer alıyor. Aktiviteler, çocukların yeni bir dil öğrenirken bir yandan kendilerini de ifade etmeleri amaçlanarak hem Türkçe, hem de Arapça yapılıyor. Çocuklara resimler, kartlar, hikayeler, oyun ve şarkılarla Türkçe kelimeler öğretilirken, çocukların her yeni güne başlarkenki ruh hallerini ise Arapça olarak anlatmaları isteniyor.




