En Savunmasız Durumdaki Çocukları Koronavirüsün Etkilerinden Korumak için Eylem Planı
Bu sağlık krizinin çocuk hakları krizine dönüşmesini önlemek için acilen küresel koordinasyon sağlanması gerekiyor
- Mevcut:
- Türkçe
- English
Günümüzde yaşayan çoğu insan, daha önce koronavirüs (COVID-19) salgını kadar büyük bir salgınla karşılaşmamıştır. Salgın nedeniyle dünya genelinde sağlık sistemleri çöküyor, okullar kapanıyor ve aileler hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bu sırada salgın, can almaya ve geçim kaynaklarına zarar vermeye devam ediyor.
Dünyanın dört bir yanında toplumlar, hep beraber bu zorluğa göğüs germeye çalışıyor. Bir yandan sağlık çalışanları ve sosyal çalışmacılar en savunmasız kişileri korumak için hayatlarını riske atıyor. Diğer yandan gençler, yenilikçi yollar bularak halk sağlığı mesajlarını yaymaya çalışıyor.
Bazı ülkelerde virüsün yayılması yavaşlasa da, salgının bilançosu oldukça ağır olacaktır. Bu durum birçok yerde, en çok da dışlanan çocukları etkileyerek önemli boyutlara ulaşacaktır.
Acilen adım atılmazsa, bu sağlık krizi çocuk hakları krizine dönüşebilir.
Acilen adım atılmazsa, bu sağlık krizi çocuk hakları krizine dönüşebilir. Toplumdaki aksaklıklar; çocukların güvenliğine, refahlarına ve geleceklerine ağır bir darbe vurmaktadır. Ancak birlikte çalışarak çatışmayla yerinden edilmiş çocuklar, engeli olan çocuklar ve şiddet riski altındaki kız çocukları da dahil milyonlarca kız ve erkek çocuğunun sağlıklı ve güvende kalmalarını ve eğitimlerine devam etmelerini sağlayabiliriz.
UNICEF aşağıda belirtilen hususlarda küresel eylem çağrısında bulunmaktadır:
1. Çocukların sağlıklı kalmasını ve iyi beslenmesini sağlayın.
Sağlık sistemlerini desteklemeye yönelik uluslararası çabalar, virüsle mücadeleye önemli katkı sağlayacaktır. Sağlık sistemlerini güçlendirmeye yönelik çabalar kapsamında malzemeler ve koruyucu ekipmanlar salgından etkilenen toplumlara ulaştırılacak ve sağlık çalışanlarına koronavirüs hastalığını önlemek, teşhis ve tedavi etmek için eğitim verilecektir. Bununla birlikte, üzerinde aşırı yük bulunan sağlık sistemleri, COVID-19 nedeniyle hastalanan kişilere kıyasla daha fazla tehdit teşkil etmektedir.
Dünyanın en yoksul bölgelerinde, zatürre, sıtma ve ishal gibi hastalıklara karşı koruma sağlayan hizmetler de dahil olmak üzere temel hizmetlere ihtiyaç duyan çocuklar bu hizmetlere erişememe riskiyle karşı karşıyadır. Tedarik zincirleri ve sağlık hizmetlerindeki aksamalar; çocuk sağlığı, beslenmesi ve gelişiminde elde edilen son kazanımları zayıflatarak çocuk ölümlerinde önemli bir artışa yol açabilir. Askıya alınan beslenme programları, yetersiz beslenen çocukların tedavi olamayacağı anlamına gelmektedir. Bağışıklama hizmetlerindeki kesintiler, halihazırda aşısı bulunan hastalıklarda dahi salgınlara yol açabilir.
Sağlık sistemlerinin kapasitesi aşıldıkça, giderek daha fazla sayıda bebek ve çocuk önlenebilir nedenlerle hayatlarını kaybedebilir.
UNICEF; hükümetleri ve paydaşları hayat kurtarıcı anne, yenidoğan ve çocuk sağlığı hizmetlerini sürdürmeye davet ediyor. Bu kapsamda çocukların hayatta kalmasını ve gelişmesini sağlayan beslenme ve bağışıklama programları için kaynak ayrılmalı, bir yandan kritik sağlık müdahaleleri sürdürülürken diğer yandan COVID-19 nedeniyle ortaya çıkan acil ihtiyaçlar karşılanmaya devam edilmelidir. COVID-19'a yönelik müdahalelerimiz sağlık sistemlerini güçlendirmeli, uzun vadede kapsayıcı, erişilebilir ve kaliteli bakım sağlamalıdır.
2. Savunmasız durumdaki çocukların suya, sanitasyona ve hijyen olanaklarına erişebilmesi sağlanmalıdır.
Doğru bir şekilde el yıkayarak ve hijyen kurallarına uyarak kendimizi ve diğer insanları korumak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Fakat çok sayıda çocuk, su ve hijyen tesisleri gibi temel hizmetlere dahi erişemiyor.
Bazı çocuklar, uzak bölgelerde veya suyun kirli olduğu ya da arıtılmadığı yerlerde yaşadıkları için temiz suya erişemiyor. Bazı çocuklar ise evleri olmadığı, gecekonduda veya sokakta yaşadıkları için bu olanaklardan yararlanamıyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ı halen evde sabun ve sudan oluşan temel bir el yıkama imkânından yoksundur. En az gelişmiş ülkelerde bu oran, toplam nüfusun yaklaşık dörtte üçüne tekabül etmektedir. UNICEF; hükümetleri, en savunmasız çocuklara öncelik vermeye çağırmaktadır. Daha fazla kız ve erkek çocuğuna temel su, hijyen ve sanitasyon hizmeti ulaştırabilmemiz için acilen finansman ve destek talebinde bulunuyoruz.
3. Çocukların öğrenmeye devam etmeleri sağlanmalıdır
Bütün bir neslin eğitimi kesintiye uğramıştır.
COVID-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla dünyanın dört bir yanında okullar kapatılırken, ebeveynler, bakım sağlayan kişiler ve eğitimciler, çocukların öğrenmeye devam etmesini sağlamak için yeni yollar bulmaktadır. Bununla birlikte, tüm kız ve erkek çocukları, internete, kitaplara veya okul malzemelerine sahip değil. Okullarda sunulan beslenme programlarıyla hayatlarını devam ettirenler için, okulların kapanması, öğrenmeleri ve gelişmeleri için ihtiyaç duydukları gıdalara mahrum kalmaları anlamına gelmektedir.
Okulların kapanmasıyla, dünya çapındaki toplam öğrenci sayısının %91'inin, diğer bir deyişle 57 milyardan fazla öğrencinin eğitimi aksamıştır.
Dahası, önceki deneyimler, kız çocukları başta olmak üzere uzun bir süre boyunca okula gitmeyen çocukların, okullar yeniden açıldığında geri dönme olasılıklarının daha düşük olduğunu göstermiştir.
Bütün çocukların öğrenim olanaklarına eşit ölçüde erişebilmesini sağlamak için bundan daha fazlasını yapmamız gerekiyor. UNICEF; hükümetlere, teknolojisiz ve düşük teknolojili çözümler de dahil olmak üzere evde öğrenme seçeneklerini arttırmaya ve uzak ve kırsal alanlarda internet bağlantısı kurmaya öncelik verme çağrısı yapmaktadır. Şu an eğitime ayrılan ulusal fonları başka kanallara yönlendirmek için doğru bir zaman değil. UNICEF ve paydaşları; çocuklar arasındaki dijital ayrımı ortadan kaldırmak ve nerede olurlarsa olsunlar tüm çocukların öğrenmeye devam etmesini sağlamak için birlikte çalışmayı sürdürecek.
4. İhtiyaçlarını karşılamaları ve çocuklarına bakabilmeleri için ailelere destek olunmalıdır
COVID-19'un sosyo-ekonomik etkileri en çok, dünyanın en zor durumdaki çocukları tarafından hissedilecektir. COVID-19 salgınına müdahale amaçlı alınan önlemler, birçoğu hâlihazırda yoksulluk içinde yaşayan bu çocukları daha da zor duruma sokabilir.
Milyonlarca aile, geçim kaynaklarını ve gelirlerini koruma mücadelesi verirken, hükümetler, ailelerin hayat kurtaran sağlık, beslenme ve eğitim imkanlarına erişimini sağlayan programlar ve politikalardan oluşan sosyal koruma önlemlerini arttırmalıdır.
Sosyal koruma; nakit transferleri ile gıda ve beslenme desteklerini içermektedir. Bu kapsamda hükümetler ayrıca, mevcut iş süreçlerinin devam ettirilmesine yardımcı olmakta ve çalışan ebeveynleri desteklemek için işverenlerle birlikte çalışmaktadır.
COVID-19 salgını ve müdahalesinin sosyal ve ekonomik etkilerini hafifletmek için acil bir eylem planı oluşturmazsak, halihazırda zorluk içinde yaşayan on milyonlarca çocuk yoksullaşacaktır.
5. Çocuklar şiddet, sömürü ve istismardan korunmalıdır
Hareket kısıtlamaları ve kötüleşen sosyo-ekonomik koşullar altında yaşayan çocuklar için şiddet, sömürü ve istismara ilişkin risk faktörleri artmaktadır.
Daha önce yaşanan acil sağlık durumları, kız çocuklarının erken yaşta evlilik, hamilelik ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalma riskinin artacağını göstermiştir. Okulların kapanmasıyla evde veya çevrimiçi ortamda şiddete maruz kalan çocukların, sosyal izolasyon tedbiri nedeniyle destek hizmetlerine erişimi de güçleşecektir. Hastalık stresi, damgalanma korkusu ve ekonomik baskı istikrarsız aile ve toplum yapılarını daha da kötüleştirerek çocukların yabancı düşmanlığına ve ayrımcılığa maruz kalma oranını arttıracaktır.
Bu salgının, çocukların korunmadığı bir krize dönüşmesini önlemeliyiz. Hükümetlerin, sosyal mesafe ve diğer COVID-19 müdahale önlemlerini planlarken, ayrımcılık ve damgalanma ile karşı karşıya olanlar da dâhil olmak üzere, kız çocuklarına ve korunmasız çocuklara özgü riskleri göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Hastalık nedeniyle geçici olarak ebeveynlerinden ayrılabilecek veya özgürlüklerinden yoksun bırakılan çocukları desteklemeli, uzaktan koruma talep eden ve zihinsel sağlığa yönelik çözüm arayışında olanların sayısındaki artışa karşı hazırlıklı olabilmek için birlikte çalışmalıyız.
6. Mülteci ve göçmen çocukları ve çatışmadan etkilenen çocukları koruyun
Her gün mülteci, göçmen ve çatışmadan etkilenen çocuklar, salgın haricinde de birçok insan hakları ihlaline, güvenlik ve refahlarına yönelik tehdide maruz kalmaktadır. Bu kız ve erkek çocuklarının birçoğu için temel sağlık hizmetlerine ve tesislerine erişim son derece sınırlıdır, dar alanlardaki yaşam koşulları sosyal mesafe tedbiri alınmasını olanaksız kılmaktadır.
COVID-19 müdahalesi sırasında, çoğunlukla dünyanın görüş alanına girmeyen bu çocuklar unutulmamalıdır. 2020 yılı halihazırda insani yardıma muhtaç insan sayısının her zamankinden daha fazla olacağı bir yıl olarak belirlenmişken bu salgın, krizden etkilenen ülkelerdeki çocukların savunmasızlıklarını daha fazla arttıracaktır.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, COVID-19 için Küresel İnsani Müdahale Planı başlatmıştır. Uluslararası toplumun bir araya gelerek ailelerinden ve evlerinden koparılmış bu çocukları desteklemek, haklarını korumak ve zarar görmelerini engellemek için birlikte çalışması gerekmektedir.
UNICEF, COVID-19 salgını sırasında çocukları desteklemek için ne yapıyor?
Koronavirüs hastalığına karşı aldığımız önlemler, her çocuk için daha iyi bir geleceğin yeniden düşlenmesine yardımcı olmalıdır. Uzun bir geçmişe sahip UNICEF’in ortaklarıyla birlikte milyonlarca çocuğun ve ailesinin hayatını iyileştirme deneyimi ve birçok bağlantısı vardır. UNICEF, İkinci Dünya Savaşı sonrası mülteci krizine müdahale etmiş, o zamandan bu yana her doğal afet, silahlı çatışma, kıtlık ve hastalığa karşı gereken adımları atmıştır.
Şimdi de 192 ülkede, COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmak ve çocuklar ve aileleri üzerindeki sosyal ve ekonomik etkileri en aza indirmek için toplumlar, hükümetler ve ortaklarla birlikte çalışıyoruz ve bu kapsamda:
- Hayati malzemelerin ve koruyucu ekipmanların en savunmasız durumdaki toplumlara ulaşmasını sağlamak için hükümetlerle, yetkililerle ve küresel sağlık paydaşlarıyla birlikte çalışıyoruz.
- Hayat kurtaran ilaçların, gıda maddelerinin ve aşıların dağıtımına öncelik veriyor, seyahat kısıtlamalarının bu malzemelerin dağıtımı üzerindeki etkisini azaltmak için hükümetler ve lojistik ağlarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz.
- Su, sıhhi ve hijyen tesisatının en savunmasız durumdaki toplumlara acilen ulaştırılması için paydaşlarla birlikte çalışıyoruz.
- Virüsün bulaşmasını yavaşlatmak ve ölüm oranını en aza indirmek için hayati önem taşıyan halk sağlığı mesajlarını ve tavsiyelerini yaygınlaştırıyoruz.
- Okullarda emniyeti sağlamak ve çocukların öğrenmeye devam etmesini teşvik etmek için hükümetlere destek veriyoruz.
- Evde ve uzaktan öğrenmeyi desteklemek için ebeveynlere, bakım sağlayanlara ve eğitimcilere tavsiye ve destek sağlıyor, yenilikçi eğitim çözümleri tasarlamak için paydaşlarla birlikte çalışıyoruz.
- İşverenlere çalışan ebeveynleri en iyi nasıl destekleyebilecekleri hususunda rehberlik sunuyor, en yoksul hanelerin önemli fonlara erişmesini sağlayan yeni sosyal koruma çözümleri tasarlıyoruz.
- Gençlerin zihinsel sağlıklarını desteklemek ve damgalama, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılıkla mücadele etmek için akranlararası öğrenme ve bilgi paylaşımı sağlıyoruz.
- Çocuk haklarının ve çocuk koruma önlemlerinin COVID-19 acil müdahalesine ve uzun vadeli toparlanma planlamasına dahil edilmesini sağlamak için hükümetler, yetkililer ve diğer ortaklarla birlikte çalışıyoruz.
- COVID-19'dan korunmalarını sağlamak için mülteci, göçmen ve çatışmalardan etkilenen çocuklara yönelik çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.
- COVID-19'a yönelik müdahale programlarının geliştirilmesinde ve uygulanmasında çocuk katılımını destekliyoruz.
UNICEF'in COVID-19 Çalışmalarını Destekle